Bu,
bu, bu.
Yüzük yaşımdan beri derk eyledim sılayı
Yalan değildir yalan, çok özledim başkayı
Madaracı deresi eskisi gibi agar
Hasret dolu gözlerle dertli kıyıdan bakar
Hasret dolu gözlerle dertli kıyıdan bakar
Sabah erkenden düder evinin bacanları Kızlar gelir pazara
giyer anlaycanları Meksikada giyedin doyurur mu tadına
Yavaş yavaş çıkalım kızlar manastırına
Yavaş yavaş çıkalım kızlar manastırına
Gönlerde alabalık,
ızgaralık yapalım Çalıyor gemi celat,
bir de horam kuralım
Kocadım gurbet elde amaşka diye diye
Sütlaç yemek istersen çık oradan ansiköye
Sütlaç yemek istersen çık oradan ansiköye
Sütten mi suyundan mı tadına doyamadım
Kaç kase yediğimi arkada sayamadım
Süsle yollar görülmez bir de bakarsın güneş
Var mıdır dünyalarda oymaşkama benzer bir eş
Ölmeden gurbet elde vesiyet edeceğim
Özlemini çektiğim maşkaya gideceğim
Şu maşkanlığın havası dumanla maddemiz
Maşkanlığın aramızda uykos koca karadeniz
Maşkanlığın aramızda uykos koca karadeniz