Topla boşanı kalbim,
gidiyoruz.
Topla bohçanı kalbim, gidiyoruz.
İçinde sadece aşk kırıntılarımız olsun.
Bir mavi gökyüzü altında,
düzeriz kırıntılarını.
Sonra da dokunuruz güneşe inat onlara.
Özgürlüğü yastık çalan,
bir kınalı keklin sedasıyla.
Toplarız kırıntılarımızı,
acemice de olsa.
Ve yardıma ihtiyaç duyduğumuzda,
merak etmesen kalbim.
Haberi salarız,
bize ziyanı olmayan kır çeklerine.
Topla dedim ya kalbim,
topla bohçanı gidiyoruz.
Daha gökyüzünü başımıza dökmeden feonaltılar
ve kirletmeden suyumuzu kargalar.
Tenimize isyanlarını koymadan arılar.
Yokluğumuza göz koymadan meraklı komşular.
Ve gözyaşlarımızı kıskanmadan,
şu yağmur yüklü bulutlar.
Topla dedim ya kalbim,
topla bohçanı gidiyoruz.
Zerresi bile kalmasın gecenin siyahi teninde sevdamızın.
İnatçı rüzgârların eteğinde kalmasın hiç umudumuz.
Penceremize vuran yağmurun tanesinde
kalmasın hiç hüzünlü gözyaşlarımız.
Ve avucunda kalmasın sıcaklığımız güneşin.
Topla bohçanı kalbim,
topla gidiyoruz.
Zeri kızın satıla çıkarılan hayalleri için topla.
Mavi bir gölün derinliklerde gömülen,
gün görmemiş Tamara sevdası için de topla.
Ve parmakların asılı kızların,
şahmeran desenli yürekleri için topla.
Topla bohçanı kalbim,
topla gidiyoruz.
Dedim ya.