Sen yokken baba
Sen yokken baba
Sensizlik baba
Yazdım babam kimsesizdir
Sen yokken baba
Sen yokken baba
Yıldızlarımızı çaldılar
Ay ışığını fırsat bilerek
Akşamımıza kör kurşunlar sıktılar
Yılanlar sıktılar gece aydınlık adına
Karanfil kokan o bahar desenli caddelerimize
Sensizliği sürdüler kaldırım taşlarına gizlice
Şimdi korku silmiş bedenine
Elimden tutup dolaştırdığın o caddeleri
Her köşesinde aç köpekler karşılıyor beni
Yüzlerindeki öfkeden anlıyorum ki
çöplükleri paylaşamıyorlar belli
Sen yokken baba
Yalnızlığın yüreğimde bir sert kaya gibi
Her dokunuşumda o cilalı parmaklarım acıyor
Şimdi seni dokunduğum o boş caddeler anlatıyor Bırakıp gittin o şehir
Yalnızlığına bir çizik daha atıyor
Sen yokken baba Odamdaki sert bakışına bile göz diktiler
Siyah beyaz resmindeki gülüşüne bile
Gritonlar eklediler lacivert gökyüzü altında
Oyunlarımızı bile aldılar elimizden
Çelik çomağımızı bile
Sonra da birileri tahtamızı çizdi kara tebeşhirle Birileri de
defterimize anlamsız resimler çizdi teneffüs aralarında
Seninle çizdiğimiz gülü karaya boyadılar
Senle olmayınca baba
Sen yokken baba
Sensiz uçurtma vuruldu baba
Sensiz yıldızlar
çalındı baba
Sen yokken baba
Çomamızı bile vurdular Hava sahalarını ihlal ediyormuş diye
Enkazını inceleme aldılar şimdi
Kara kutusunu bulunca adi ek
Sahi var mıydı baba Yaptığımız uçurtmanın kara kutusu var mıydı baba
Sen yokken baba
Biliyor musun?
Kaç kişi yıldızları kovdu gecemizden
Ve kaç kişi inatçı rüzgarları konuk etti sevdamıza
Kaç kişi bulutları saldı güneşimize sessizce
Ve kaç kişi iştahla yediğimiz soğana kıskandı
Ekmeğimizi aldı elimizden habersizce
Habersizce
Kaç kişi
biliyor musun baba?
Ve şimdi
Sensizliğinde seni değil
Asıl baba demeyi unutmuşum
Ve aslında sen yokken baba
Ben de yokmuşum ya