İnsanlığa gönderilen en son elçi,
ilk müjdeci,
son şefaatçi.
Ya Resulallah,
seni görmedi gözlerimiz,
ama gören gözler anlatır bize.
İnsanlığın babası Hz. Adem anlatır önce,
hani
cenneti mesken edinmişlerdi Havva annemiz ile,
sayısızca nimet sunulmuştu onlara,
yalnız şu ağaca yaklaşmayın denildi.
Adem vesveseye kapılıp o ağaca dokundu
ve bir sitem
yakalandı mekansız bir mekandan.
Hata yaptığını anlamıştı Hz. Adem,
Allah'a tövbe etmek için kelimeler aradı
ve senin adını gördü cennet kapısında.
Ya Rab dedi Hz. Adem,
adını adımla birleştirdiğin bu zatın aşkını,
cennet kapısında adını yazdığın Muhammed aşkını,
beni affet
ve hürmetine affedildi Hz. Adem.
Duanın reddi mümkün değildi Ya Resulallah,
çünkü senin ismin vardı arada,
çünkü senin hatırın büyüktü, Allah katında.
Sen olmasaydın Sultanım,
Hz. Adem yaratılmazdı,
beni Adem olmazdı,
cennetler var olmazdı.
Sen olmasaydın
Ademler olmazdı,
Ya Resulallah.
Nice Enbiyalar geldi geçti ondan sonra,
sen en son geldin dünyaya
ama senin nurun hepsinden önceydi kal-u belada
ve her Nebinin gönlünde bir arzuydun,
bir dilektin aslında.
Bizler kokunu duymadık Ya Resulallah,
o kokuyu alanlar anlatır bize,
atan Hz. İbrahim anlatır senin.
Hani Kabe'yi inşa etmişlerdi oğlu İsmail ile
ve bu mabed devam etsin diye seni dilemişlerdi duada.
Ey Rabbimiz dediler,
onlara içlerinden bir elçi gönder,
senin ayetlerini okuyacak,
kitap ve hikmet öğretecek.
Senin nurun parlarken kal-u belada,
İbrahim ve İsmail seni andı duada.
Sen olmasaydın Sultanım,
İbrahim'in duası olmazdı.
Yaratılmışların en güzeli sensin ey Nebi.
Güzellikler çirkin kalır güzelliğinin yanında.
Biz görmedik güzelden öte güzel cemalini.
Güzelliğine hayran olan güzeller anlatır bize.
Salih kardeş Hz. Musa anlatır seni.
Tevrat'ta okumuştu eşsiz Şemail'ini
ve açıp ellerini gökyüzüne Allah'ım demişti.
Beni de Muhammed ümmetinden bir ümmet eyle.
Aşık olmuştu sana Hz. Musa.
Mucizeler gösteren asası vardı.
Sen olmasaydın ey Nebi,
Musa'nın asası olmazdı.
Bizler seni tanımıyorduk ya Resulallah.
Seni haber veren İncil tanıtır bize.
Ayet ayet okur seni Hz. İsa.
Müjdeni aldıktan sonra havarilerinden yüz çevirip özlem duyardı sana.
Ahmet isminde bir zat gelecek derdi
ve o da hasretle seni beklerdi.
Bir mucize verilmişti Hz. İsa'ya.
İlahi bir nefesle ölüleri diriltirdi.
Sen olmasaydın efendim İsa'nın mucizesi olmazdı.
Yıllar yılı bağladı ondan sonra.
Asırlar geçti aradan
ve senden bir koku almak istiyordu cihan.
Bizler geleceğini bilmiyorduk ya Resulallah.
Gelişini müjdeleyen rüyalar anlatır bize.
Aziz annen tertemiz annen Hz. Amine anlatır seni.
Hani karanlık bir geceydi Mekke'de.
Kainat Amine'ye,
Amine sana gebeydi.
Yeryüzünün sessiz çığlığı gökleri kaplamıştı.
Ve bir geliş bekliyordu yeryüzü.
Öyle bir geliş ki adımlarıyla kainatı sarsacak.
Öyle bir iniş ki gökyüzünden karanlığı nurlara boğacak.
Amine'nin rüyasıydı gelişin.
Sen olmasaydın Sultanım,
Amine'nin rüyası olmazdı.
Kalü beladan beri parlayan bu nur senin.
Levlake sırrının mazharı sensin.
Sen olmasaydın efendim kainat yaratılmazdı.
Sen olmasaydın göz nurun alemler var olmazdı.
Sen olmasaydın,
sen olmasaydın
alemler olmazdı.
Ya Resulallah.