Arkadaşım Çobanoğlu, demin sırayı sen almıştın,
önde söyledin,
türkülerini sazının üzerine aktardın.
Aşıklıkta bir söz vardır, adın nedir Reşit?
İki söyle bir eşit derler.
Şimdi sıra bende,
yılların arkadaşıyız,
şu anda gerçek bir meydan kurmuşuz.
Anadolu'nun bir köy düğününün meclisinde herkes bizi seyrediyor.
Seni bir ince ince süzeyim.
Ben değirmen sendir buğday, ezeceğim ince ince
Kuvanımda çiçek misin,
süzeceğim ince ince
Kuvanlarda balmıştın sen, süzeceğim ince ince
Süzeceğim ince ince
Sermaya nedir göreyim, gezeceğim ince ince
İnci gibi bir ipliğe düzeceğim ince ince
İnci gibi bir ipliğe düzeceğim ince ince
Düzeceğim ince ince
Ne güzel kurmuşuz meydan,
meydanda hoş olsun erkan
Sen galesin, ben kumandan, bozacağım ince ince
Sen galesin, ben kumandan,
bozacağım ince ince
Ne söylesen bende buyum
Değişir mi benim huyum
Sen topraksan bende suyum, süzeceğim ince ince
Sen topraksan bende suyum, süzeceğim ince ince
Süzeceğim ince ince
Değişmez şerefin huyu, çünkü çok yüce bir boyu
Meydanda has mı var buyu, kazacağım ince ince
Meydanda has mı var buyu, kazacağım ince ince
Kazacağım ince ince
Çobanoğlu
yolu aşar,
kendini bilmeyen şaşar
Kuyu eşen kendi düşer, kızacağım ince ince
Kuyu eşen kendi düşer, kızacağım ince ince
Đang Cập Nhật
Đang Cập Nhật
Đang Cập Nhật