Mürşidi Kamil'in birisi otururken birisi yanına geldi,
selam verdi, halatır sorduktan sonra
birini anlattı,
''Ya Mürşidi Kamil,
birisi senin aleyhinde çok kötü kibetler etti.'' konuştu.
Deyince o da ''Vay Allah ondan razı olsun.''
Allah Allah!
Adamcağız şaşıp kaldı.
Hemen koşarak bir tabak bal hazırladı,
götürür bu balı ona verirsin,
layıkı da değil ama ne yapalım, kusura bakmasın.
Adamcağız şaşar,
''Ey Mürşidi Kamil,
o sana hakaret etti,
sen ona bal gönderiyorsun.
Allah ondan razı olsun.
Ne hakareti?
Bana cenneti verdi.
Günahımı vebalimi aldı boynuna.''
Deyince bu bal ona nedir ki bir tabak bal deyince,
işte günümüzde insanların arasını katan,
yuvalar yıkan,
ocaklar dağıtan,
insanları birbirinden ayıran,
zulümkar,
zalim iftiracılar vardır.
Bir de bir iftiracı destanı okuyacağım,
bakalım oradan üstünden ne söylemek.
''Rüzgar gibi dal başında tozuyorsun iftiracı,
kötü emelin peşinde geziyorsun iftiracı,
iftiracı,
iftiracı,
geziyorsun iftiracı.''
''Malı mümkün olsun kalan,
olmasın namazın kılan,
bir saatte beş yüz yalan,
geziyorsun iftiracı,
bir saatte beş yüz yalan,
geziyorsun iftiracı,
iftiracı,
iftiracı,
vay vicdansız iftiracı.''
''Paradır düğünün imanın,
bir gün kırılır düğmenin,
paradır düğünün imanın, gıybetle geçer zamanın,
boldurar faynansamanın, azıyorsun iftiracı,
boldurar faynansamanın,
azıyorsun iftiracı,
iftiracı,
iftiracı,
Allah'tan korkenden acı.''
''Atmış vicdan töresini,
vay o yüzün karasını,
insanların arasını bozuyorsun iftiracı,
onun bunun arasını bozuyorsun iftiracı,
iftiracı, iftiracı, bu hayatın sonu feci.''
''Üstünde gezme beyhudey,
bir gün soracaktır Huda,
kayıksız yelkensiz suda,
yüzüyorsun iftiracı,
köpüge sarılmış suda,
yüzüyorsun iftiracı,
iftiracı,
iftiracı,
vay imansız iftiracı,
iftiracı, iftiracı,
vay vicdansız iftiracı.''