Bu çocuk bir anda yaşlandığında da geçen zaman içerisinde neler görmüş, neler yaşamış.
İşte bu çocuk yaşlı bir ihtiyar. Bu ihtiyarı kendi ağzından dinleyelim.
Tüm yürenklere de yandırdın beni.
Anamın karnında ben neler gördüm. Yedi derya geçip ummağına daldım.
Dokuz aylık yoldan sefere geldim. Bir kapısız hana indirdin beni.
Ben de bildim şu dünya.
Dünyaya geldiğim tuzlanıp da çabıdılarda belendiğim ah.
Bir zamanda beşiklerde sallandığım anamın sütüne de kandırdın beni.
Beş yaşımda ahım geldi başıma. On yaşımda gider oldum işime.
Varıp da deyince on beş yaşıma. E bir para sevdaya kandırdın beni.
On beş yaşadım da yirmi yol oldum.
On beş yaşadım da yirmi yol oldum.
Otuzumda çevredeyim.
Kırk yaşımda hayrım şerrim belli oldum.
Kırk yaşımda hayrım şerrim belli oldum.
Hayrımın şerrimi bildirdin bana.
Kırk yaşımda hayrım şerrim belli oldum.
Elsinde yaşım yazın geçti.
Altmışında yolum yoluza düştü.
Yetmişinde biraz tedbirim şaştı.
Mertebe, mertebe indirdin beni.
Sekseninde belacığım yazıldı.
Doksanında kan damarım büzüldü, büzünüldü.
Doksanında kan damarım büzüldü, büzünüldü.
Yüz yaşında azalarım bozuldu.
Yüz yaşında azalarım bozuldu.
Bir mahzun sübyana döndürdün beni.
Hey...
Garip aşık der ki yaktım yandırdın.
Ecel şarabını verip kandırdın.
Teyazım sadece beslendi odpowosушки.
Emreyleyip Azrail'i gönderdin, hiç de doğmamışa gönderdin beni.
Hiç de doğmamışa gönderdin beni.
Buyur gidelim, buyur Azrail Aleyhisselam, buyur gidelim, benden bu kadar.
Elveda dünyama, elveda yaşayın.
*