Hz. Ali radiyallahu anh diyor ki...
Alemlere rahmet olan varlığın sebebi,
Efendiler Efendisi bir gün beni çağırıp yanına oturttular.
Kendisiyle beraber evinde baş başa kaldım.
Ne diyecek acaba diye
çok meraklanmış
ve heyecanlanmıştım.
İki cihan güneşi,
Alemler Efendisi biraz sonra
şöyle buyurdular.
Dinle ey Ali!
Sen benim yanımda Musa Aleyhisselam
'ın yanındaki kardeşi Harun gibisin.
Ey Ali!
Benden sonra hiçbir peygamber yoktur,
gelmeyecektir.
Bugün sana bazı tavsiyeler de bulunacağım.
Şayet bu tavsiyeleri tutarsan huzurlu olarak yaşar,
hükmen şehit olarak da ölürsün.
Kıyamet günü Allah Celle Celaluhu
seni vakih ve alim olarak diriltir.
Bir gün Alemlere rahmet olan Efendiler Efendisi ashabına sordu.
Siz aranızda kimi şehit sayıyorsunuz?
Sahabe,
Ya Resulallah!
Kim Allah yolunda öldürülürse o şehittir dediler.
Allah Resulü,
O halde ümmetimin şehitleri pek azdır buyurdular.
Ashab,
öyleyse kimdir onlar Ya Resulallah dediler.
Allah Resulü buyurdu.
Kim Allah yolunda öldürülürse o şehittir.
Kim Allah yolunda ölürse o da şehittir.
Kim bebadan,
boğulmaktan,
yıkıntıdan ve ishalden ölürse o da şehittir.
Dinle ey Ali!
Kim helal şeyleri yerse dini yaşantısı saf ve güzel olur.
O şahsın kalbi yumuşar,
duasının kabulüne hiçbir şey engel olamaz.
Ey Ali!
Kim şüpheli şeyleri yerse dini amelleri şüpheli olur.
Kalbi kararır.
Kim haram yerse kalbi ölür.
Dini hayatında istikrarsızlık olur.
Yakini yönü zaafa uğrar.
Allah Celle Celaluhu onun duasını kabul etmez.
İbadeti de azalır.
Abdullah bin Abbas radiyallahu anh diyor ki,
Midesinde haram bir şey bulunan kulun
ibadetini Allah Celle Celaluhu kabul etmez.
Adamın
biri Süfyani Sevriye,
Efendim namazda birinci safta bulunmanın
faziletini bize anlatır mısınız?
demiş.
O da,
kardeşim
sen ekmeğini nereden kazanıyorsun ona bak.
Dinle ey Ali!
Allah Celle Celaluhu bir kimseye kızarsa ona haram mal verir.
Allah'ın o kimseye kızması şiddetlenirse
ona yanlış amellerini süsleyen,
arkadaşlık eden,
dünyasını dinine engel kılan,
dünya işlerini kolay gösteren,
yanlış uygulamaları konusunda ahiretle ilgili yönü için nasıl
olsa Allah gafur ve rahimdir diyen bir şeytanı musallat eder.
Yüce Allah
Kur'an-ı Kerim'inde şöyle buyurur.
Kim Rahman'ın zikri olan Kur'an
caddesinden görmezlikten gelip uzaklaşırsa,
biz ona bir şeytan musallat ederiz.
Artık bu onun ayrılmaz bir arkadaşıdır.
Şüphesiz bu şeytan onu yoldan saptırır.
O kişi de
kendisini kurtuluşa ermiş sanır.
Dikkat et ey Ali!
Haram elde etmek için yürüyen,
haramı aramak için yola çıkan hiçbir kimse
yoktur ki şeytan onun hemen peşinde olmasın.
Haram mal biriktiren hiçbir kimse yoktur ki
şeytan
onun malından yemesin.
İma anında Allah'ın adını unutan hiçbir kimse
yoktur ki onun çocuğunda şeytanın ortaklığı olmasın.
Ey Ali!
Allah Celle Celaluhu azgın şeytan hakkında buyurdu ki,
defol git!
Onlardan sana kim uyarsa cezanız cehennem olacaktır.
Ne de mükemmel ceza.
Onlardan güç yitirdiğini sesinle yerinden oynat.
Atlılarınla ve yayalarınla yaygara çıkarıp üzerlerine çullan.
Mallarında ortak ol.
Onlara sürekli vaatte bulun.
Şeytan onlara bir aldanıştan başka ne vaat eder ki?
Ey insanlar!
Yeryüzündeki nimetlerden temiz ve helal olmak şartıyla iyiyin.
Şeytanın adımlarını izlemeyin.
Çünkü o size açık bir düşman vardır.
Şeytan sizi fakirlikle korkutur,
size çirkin şeyleri yapmayı emreder.
Allah ise size kendisinden bir bağışlanma ve bolluk vaat ediyor.
Allah ihsana geniş olan her şeyi hakkıyla bilendir.
Ey Ali!
Allah Celle Celaluhu abdestsiz namazı
ve haramdan olan sadakayı kabul etmez.
Mümin haram yemediği müddetçe dininde ilerlemeye devam eder.
Dinle ey Ali!
Kim Kur'an-ı Kerim'i okur da Kur'an'ın helal dediğini helal,
haram dediğini de haram kabul eder de gereğini yerine getirmezse
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurdular ki
Ey Ali!
Abdesti son derece tam ve güzel almaya dikkat et.
Çünkü abdest imanın yarısıdır.
Abdest aldığın zaman israf da etme.
Ayaklarını da yıkayıp bitirdikten sonra Kadr Suresini on kere oku ki
Allah seni sıkıntılardan kurtarsın.
Ey Ali!
Melekler insanların abdesti olup
bozulunca hemen abdest aldıkları müddetçe bağışlanmalarını dilerler.
Ey Ali!
Kim cuma günü gusül abdesti alırsa Allah o
kimsenin geçen cuma gününden beri işlediği
hatları büyük günahlardan sakınması şartıyla bağışlar.
Ayrıca bu gusül için de kabrinde rahatlık,
mizanında ağırlık verir.
Dinle ey Ali!
Namazları vaktinde kılmaya çok dikkat et.
Çünkü namaz her faziletin
Abdullah ibn-i Mes'ud radiyallahu anh anlatıyor.
Ebu Hureyre radiyallahu anh,
Ademoğlunun kulağının eritilmiş kurşunla doldurulması,
ezanı işittikten sonra ona icabet
etmemesinden daha hayırlıdır buyurdular.
Ey Ali!
Cebrail aleyhisselam şu yedi özellikten dolayı
Ademoğlundan olmayı çok ister.
Ey Allah'ın Resulü!
Onlar nedir diye sordum.
Alemlerin Efendisi,
dinle ey Ali dedi.
Cebrail imamla birlikte cemaatle beş vakit namaz kılmayı arzuladı.
Cemaatle kılınan namaz,
yalnız başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha faziletlidir.
Cebrail,
Alimler Meclisi'nde bulunmayı arzuladı.
Sahabeden olan Ebu'l Musa Eleşari radiyallahu anh anlatıyorlar.
Abdullah bin Mesud radiyallahu anh'ın yanında bir kere oturuşum,
benim nefsime bir senelik amelden daha tesirli olurdu.
Hasan Basri'nin arkadaşlarından Eşhaz bin Abdullah şöyle demiştir.
Biz Hasan'ın huzuruna girerdik,
yanından dünyaya hiçbir değer vermez halde çıkardık.
Cebrail hasta ziyaretinde bulunmayı arzuladı.
Hazreti Ali anlatıyorlar.
Allah'ın Resulü'nü şöyle derken işittim.
Herhangi bir Müslüman,
diğer Müslümanı hastalığında sabahleyin ziyarete giderse,
akşam oluncaya kadar
yetmiş bin melek ona istiğfar eder.
Akşam vakti ziyarete giderse,
sabah oluncaya kadar yetmiş bin melek ona istiğfar eder.
Bu Müslüman için cennette hazırlanmış
meyveler vardır.
Ya Resulallah,
Cebrail'in Ademoğlundan olmayı istediği özellikler daha nelerdir?
diye sordum.
Allah Resulü devam ettiler.
Ey Ali!
Vefat eden Müslüman kardeşinin cenazesi
için son görevlerini yerine getirmek,
İki cihan güneşi devam ettiler.
İki krat kadar mükafatla döner.
Cebrail,
insanların su ihtiyacını karşılamayı çok arzuladı.
Efendimiz buyurdular ki,
Şüphesiz Allah Celle Celaluhu kıyamet günü şöyle buyuracak.
Ey Ademoğlu!
Senden su istemiştim de beni sulamadın.
Kul!
Ya Rabbi!
Sen kainatın Rabbisin.
Seni nasıl sularım?
der.
Allah Celle Celaluhu,
falan kulum senden su arzu etti de ona su vermedin.
Nihayet ona su verseydin,
elbette karşılığını katında bulacağını bilemedin mi?
Ey Ali!
Cebrail,
iki kimsenin arasını düzeltmeyi de çok arzuladı.
Efendimiz buyurdular ki,
Kim mümin kardeşine bir sene dargın durursa,
bu onun kanını dökmek gibidir.
Ebu Derda radıyallahu anh anlatıyor.
Allah'ın Resulü namaz kılmak,
oruç tutmak ve sadaka vermekten daha
faziletli bir dereceyi haber vereyim mi?
buyurdu.
Bizler,
evet haber ver ey Allah'ın Resulü dedik.
Alemlerin Efendisi,
iki kişinin arasını bulup düzeltmektir.
Ey Ali!
Cebrail'in Ademoğlundan olmayı istediği son şey ise,
komşuya ve yetime ikramda bulunmaktır.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Yüce
Resul Ashabı ile birlikte otururlarken,
şehadet parmağıyla orta parmağını işaret ederek buyurdular ki,
Ey Ashabım!
Ben ve yetime bakan kimse,
cennette böyleyiz.
Ve yine buyurdular ki,
Müslümanlar içerisinde en hayırlı ev,
içinde kendisine güzel davranılan yetimin bulunduğu evdir.
Müslümanlar içerisinde en şerli ev,
içerisinde kendisine kötü davranılan yetimin bulunduğu evdir.
Ey Ali!
Sen de bunları yapmaya son derece çaba göster.
Dikkat et ey Ali!
Yetim ağladığı zaman arş titrer ve şöyle denilir.
Ya Cebrail!
Onu ağlatana cehennemi genişlet,
onu güldürene de
cenneti genişlet.
Dinle ey Ali!
Bir koyun sağacak kadar zaman içinde bile olsa,
gece namazını kıl.
Zira gece namazını kılan,
yüz bakımından insanların en güzelidir.
Gecenin öyle bir vakti vardır ki,
bu vakti gerek dünya ve gerekse ahiretle ilgili
olan hayırlı bir şey dileyerek geçiren Müslümana,
Allah kesinlikle dilediğini verir.
Bu vakit her gecede mevcuttur.
Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyorlar.
Allah'ın Resulü,
geceleri kapımıza kadar gelip kapıyı tıklatırdı.
Ve Fatıma ile bana,
namazınızı kılmayacak mısınız diye seslenir,
sonra giderdi.
Bir gün Bişri Hafiye,
gecenin bir saatinde olsun istirahat etseniz,
demişler.
O mübarek de şu karşılığı vermiş.
Allah,
geçmiş ve gelecek tüm günahlarını bağışladığı halde,
Allah'ın Yüce Resulü,
ayakları şişinceye kadar ibadette bulunurlarsa,
ben nasıl uyuyabilirim?
Ve ben,
bir tek günahımın bile Allah tarafından bağışlandığını bilmiyorum.
Ey Ali!
Cemaatle birlikte namaz kılmaya çok dikkat et.
Zira bu,
Allah katında hac ve umreye doğru yürümen gibidir.
Cemaatle namaz kılmaya ancak Allah'ın
sevdiği mümin adam çok hissetli olur.
Bundan da ancak Allah'ın buğz ettiği münafık uzak durur.
Ey Ali!
Kuşluk namazı seferde ve seferde olmadığın zamanlarda da mutlaka kıl.
Çünkü kıyamet günü olunca,
cennetin üst katlarından bir ses yükselir.
Kuşluk namazı kılanlar nerede?
Kuşluk namazı kılanlar nerede?
Kuşluk kapısından emniyetle ve selametle cennete gireniz.
Allah Azze ve Celle'nin gönderdiği hiçbir peygamber yoktur ki,
ona kuşluk namazı emredilmesin.
Ey Ali!
Şu üç şey mümine olan ikramdandır.
1- Saliha bir hanım.
2- Cemaatle kılınan namaz.
3- Kendisini seven komşular.
Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu.
Kim Ramazan orucunu haramdan ve ona
buna iftira etmekten sakınarak tutarsa,
Rahman o kimseden razı olur.
Cennetleri de o kimseye vacip kılar.
Dinle ey Ali Ali!
Cömert kişi Allah'a yakın ve rahmetine yakındır.
Cimri kimse Allah'tan uzak,
rahmetinden uzak,
azabına yakındır.
Allah'ın Resulü yine buyurdular ki,
iki haslet var ki müminde bir arada bulunmaz.
Onlar nedir ey Allah'ın Resulü diye sordum.
Onlar
cimrilik ve kötü ahlaktır
diye cevap verdim ve devam ettiler.
Cömert Allah'a yakındır.
İnsanlara yakındır.
Cehenneme uzaktır.
Cimri ise Allah'tan uzak,
insanlardan uzak,
cehenneme yakındır.
Cömert cahil,
cimri alimden daha sevimlidir.
Ey Ali!
Cennetin kapısının üstünde şunu yazılı gördüm.
Sen her cimriye,
ana babasına isyan edene ve laf
getirip götüren kimseye haram kalındın.
Allah Resulü'ye dediler ki,
ey Ali dikkat et!
Anne ve baban senin cennetin ve cehennemindir.
Allah'ın rızası anne babanın rızasında,
Allah'ın gazabı anne ve babanın gazabındadır.
Ey Ali!
Allah Celle Celaluhu cenneti yaratınca cennet şöyle demiştir.
Ey alemlerin Rabbi!
Beni ne için yarattın?
Allah Celle Celaluhu şöyle buyurmuştur.
Seni her cömert ve benden hakkıyla korkanlar için yarattım.
Cennet
razı oldum demiştir.
Cehennemde beni ne için yarattın diye sorunca Allah Celle Celaluhu
seni bütün cimri ve kibirliler için yarattım.
Cehennemde ey alemlerin Rabbi!
Ben de onların hakkından gelirim.
İki cihan güneşi buyurdular ki,
ey Ali!
Cehaletten daha şiddetli bir fakirlik,
akıldan daha dayanaklı bir mal,
kendini beğenmekten daha büyük bir yalnızlık,
Dinle ey Ali!
Cömertin bedduasından sakın.
Çünkü cömertin ne zaman ayağa kayacak olsa,
Allah Celle Celaluhu
onu elinden tutar.
Ey Ali!
Kim bir Müslümana gönül hoşnutluğuyla yemek yedirirse,
Allah Celle Celaluhu o kimseye bir milyon sevap yazar,
bir milyon günahını siler ve bin derecesini yükseltir.
Yahudi alimlerinden olan Abdullah bin
Selam radiyallahu anh anlatıyorlar.
Allah'ın Yüce Resulü Mekke'den hicret edip Medine
'ye geldiği zaman halk onu karşılamaya koşarak gitti.
İnsanlar,
alemlere rahmet olan Yüce Resul geldi diye feryat ediyorlardı.
Ben de neler oluyor bir bakayım,
kimdir bu gelen diye merakımdan halkın içine gittim.
Nihayet onun yüzünü görünce,
yüzünün bir yalancı olmadığını anladım.
Ondan işittiğim ilk buyruk şu oldu.
Ey insanlar!
Selamlaşmayı çoğaltıp yaygınlaştırın,
muhtaçlara yemek yedirin,
akrabalarla iyi ilişki kurun
ve halk uyurken geceliği namaz kılın ki
selamlanarak ve selametle cennete giresiniz.
Ey alim!
Hayrı yüzleri aydın kimselerin yanında ara,
misafire ikram et.
Zira misafir bir kavme inince rızkıyla birlikte iner.
Misafir oradan ayrılınca Allah Celle
Celaluhu ev halkının günahlarını götürür,
onları denize atar.
Ey Ali!
Rahmet melekleri,
içerisinde putların veya resimlerin yer aldığı,
anne babasına eziyet eden kimselerin bulunduğu
ve hiçbir misafirin girmediği evlere girmezler.
Dinle ey Ali!
Marufu emret,
sefeleye bile olsa.
Hz. Ali radiyallahu anh diyor ki,
bir an anlayamadım ve alemlerin efendisine sordum.
Sefele kimlerdir?
Ey Allah'ın Resulü!
Varlığın sebebi Yüce Peygamber buyurdular ki,
Ey Ali!
Sefele,
insanları anlatıp fakat anlattıklarıyla kendisi amel etmeyen,
insanları sakındırıp kendisi sakınmayan,
kendi söylediğine de kendisine söylenene de aldırmayan kimsedir.
Ey Ali!
Gizlice verilen sadaka,
Rabbin gazabını söndürür,
bereketi ve çok rızkı celp eder.
Sadakayı çok erken vakitte ver,
çünkü bela sabahtan önce iner.
İşte erken verdiğin bu sadaka,
daha bela yere inmeden havada onu geri çevirir.
Ey Ali!
Sadaka vereceğin zaman yanındakinin en güzelini sadaka olarak ver.
Helalden olma bir lokma sadaka,
arandan olan bin miskal sadakadan Allah katında daha sevinlidir.
Ölümden önce vereceğin bir sadaka,
başkalarının senin ölümünden sonra
verecekleri bin miskalden daha faziletlidir.
Allah Celle Celaluhu şöyle buyurmuştur.
O gün kişi kendi elinin ölümünden önce gönderdiğine bakacaktır.
Ey Ali!
Ölülere tasaddukta bulun.
Çünkü Allah Celle Celaluhu dirilerin sadakalarını
ölülere taşıyan melekler tayin etmiştir.
Ölüler o sadakalarla dünyada sevindiklerinden daha fazla sevinirler.
Ve şöyle derler.
Allah'ım!
Kabrimizi nurlandıranı bağışla.
Bizi sevindirdiği gibi sen de onu cennetle sevindir.