Yaşamak için bir zamanım yok,
sürekli zırtıba çalışmıyorum.
Çok zor olmamalı kalış, gidelim çek içeri,
Hep nefes almak beni elime yoruyor.
Bak görüyorlar, ne zaman görüyorlar,
Ben kendimi kaybetip vurmak için yine soruyorlar.
Ya, yanlış konuya bastım, tuzu yarama bu yargı.
Kaygı parana yandı, şansa yaranamazdım.
Aslı dalgalar derin,
bu okyanusun içinde yıldırım gibi.
Bak hiçbir, hiçbir farkı kalmadı, sarçılır gemi.
Sen çevirsen de boş dümen, kader çizer bir yol.
Karşı koymak isteyenler daha da derine boğuluyordu.
Bir sonu yok,
bir onu sordum çünkü tümü boşa soluyordu.
Yaşamın elbet bir anlamı vardı,
fakat rutamımı bulamıyordu.
Görüntü bulanıyordu, çözüldüm, kuralı boz.
Ölümcül olanı koy, hayat kur, zamansız ol.
Sonsuzluğa doğru karanlık yol,
kararım yok.
Araflı ebeklerim, solumu yaşamak artık,
inan ki yordu.
Nefes almak bile yarımı yordu.
Bu paranoyamı dindirmeye,
kimi anlatsam da nafile içine sindirmeye.
Başta sırra döktüm sarını,
hayatta kaldığımın bir duygu.
Saklanıp pislikle dolu,
gittikçe yolum,
rotamı kaybettim,
pislikle konuş,
fazla uzatmak hiç başaracak olmuyor.
Yaşamak için bir zamanım yok,
sürekli dört var çalış bedeli.
Çok zor olmamalı kalış, gidelim çek içeri,
hep nefes almak bedenimi yoruyor.
İnsanlar yoruyorlar, ben kendimi kaybettim,
bulmak için kime soruyorlardır?
Yaşamak için bir zamanım yok,
sürekli dört var çalış bedeli.
Çok zor olmamalı kalış, gidelim çek içeri,
hep nefes almak bedenimi yoruyor.
İnsanlar yoruyorlar, ben kendimi kaybettim,
bulmak için kime soruyorlardır?