Kurgun yan dağ derenin,
gördüğün her menzerenin,
karşısında pencerenin,
denlenirdi bir ağrı göğesin.
Ellerini uzattığında,
koşun siyasi yarattığında,
su verdikçeden attığında,
sevinirdi bir ağrı göğesini.
Uçtu hara ağrı göğesini,
bekti kara ağrı göğesini,
uçtu gitti kayıtmadı,
kayıtmadı ağrı göğesini.
Uçtu hara ağrı göğesini,
bekti kara ağrı göğesini,
uçtu gitti kayıtmadı,
kayıtmadı ağrı göğesini.
Gözelliği arasında,
gözlerinin karasında,
bulutların arasında,
cizlenirdi bir ağrı göğesini.
Kulaklardan atmasaydılar taş,
gözlerinde olardı mı yaş,
bu sevgiye yavaş yavaş,
öğlenirdi bir ağrı göğesini.
Uçtu hara ağrı göğesini,
bekti kara ağrı göğesini,
uçtu gitti kayıtmadı,
kayıtmadı ağrı göğesini.
Uçtu hara ağrı göğesini,
bekti kara ağrı göğesini,
uçtu gitti kayıtmadı,
kayıtmadı ağrı göğesini.